Hoş sohbet yapıldı

Bakalım bugün Kadıköy rıhtımdaki kitap kafede, kimlerle neler konuşmuşuz:
Benim sağımdaki Mehmet Emin Kaya Ağabey. Almanya Hamburg’da yaşıyor. Ülkü Ocaklarından, Ural Altay Dilleri Federasyonuna kadar, Almanya’da Türklüğün herşeyine kafa yoran ve emek veren değerli ve muhterem bir insan. 16 yaşında iken Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş’in elini öpüp Almanya’ya okumaya gitmiş. O günden beri omurgalı duruşunu korumuş bir insan. Ülkü Ocakları ile ilgili Almanya’da ve Amerika’da gündemde olan sıkıntıları konuştuk. En önemlisi aynı dili konuştuk, aynı endişeleri yaşadık ve aynı hataları tespit ettik. Temrin, Acemi dergilerimizle Sürmeli Türkçe ve Ağır Sözler kitaplarımızı takdim ettim. Gözleri parladı, bütün yüzüne bir sevinç ve gülümseme yayıldı. Adı umut olan bir sevinçti bu. Fotoğrafta Mehmet Emin Ağabey’in yanındaki ise Necdet Ertuğrul. Gagavuz Türkleri Derneği Başkanı. Rahmetli Başbuğ’un rahleitedrisinden geçmiş birisi. Moldova komünizmle yönetilirken Gagavuz Türk’ü olan eşiyle tanışıp evlenmiş. Uzun bir hikâyesi var. “Gagavuz Türklerinin otonom olması ve kimliklerini koruyor olmasında Demirel’in çok büyük emeği oldu.” dedi. Şaşırdım doğrusu. Fahrettin Ağabey, Kadıköy’ün yerlilerinden. Başbuğ’un çömezi o da. Mehmet Dağıstanlı ise yazarımız. YANIK DERE ve BEN KARA FATMA romanlarının yazarı.
Mehmet Emin Ağabey’den unutamayacağım bir söz:
Rahmetli Türkeş derdi ki “Siyaset; neyi, nerede konuşacağınızı değil, konuşmayacağınızı bilme sanatıdır.”
2 saat ne çabuk geçti anlamadık.